Demiryolu Tüneli Havalandırması
Demiryolu tüneli havalandırması; zararlı kirleticilerin tehlikeli birikiminin önlenmesi, yangın durumunda duman riskinin azaltılması ve trenler ile diğer elektrikli ekipmanlardan kaynaklanan ısının uzaklaştırılması açısından hayati öneme sahiptir.
Tünel içerisindeki neredeyse tüm elektrik tüketimi, ısıya dönüşür ve bu ısı hem doğal hem de mekanik havalandırma sistemleriyle dışarı atılır. Serbest çalışma koşullarında, trenlerin piston etkisi çoğu zaman yeterli olabilir ve trenlerin çalışmadığı anlarda bile doğal havalandırma bu koşulları sürdürebilir. Ancak sistem yoğunlaştığında, trenler kısa aralıklarla çalıştığında veya bir olay meydana geldiğinde zorunlu mekanik havalandırma kaçınılmaz hale gelir.
Yolcuların yoğun olarak sisteme girmesi ve hareket halindeki trenler, oksijen seviyesinin düşmesine ve ısı ile kirleticilerin artmasına neden olur. Bu durumda, gereken hava değişimini sağlamak ve yolcular için konforlu koşulları temin etmek amacıyla zorunlu mekanik havalandırma gereklidir.
Havalandırma sistemlerinin ikinci ve belki de en kritik görevi, yangın durumunda güvenliği sağlamaktır. Kaçış yollarını temiz ve güvenli tutmak amacıyla, hem tünellerde hem de istasyonlarda mekanik havalandırma devreye girer. Raylı sistemlerde tünel havalandırması, özellikle yangın senaryoları için tasarlanır; burada amaç, duman yayılımını kontrol altına almak ve yolcular için güvenli alanlar ile temiz kaçış koridorları oluşturmaktır.
Yüksek yoğunluklu şehir içi hızlı tren sistemlerinde, trenlerin ürettiği ısı miktarı genellikle gereken hava debisini belirleyen en büyük etkendir. Ancak yangın riski de mutlaka hesaba katılmalıdır.
Tünellerde boyuna (longitudinal) havalandırma, genellikle %100 tersine çalışabilen fanlarla sağlanır. Kapalı sistemlerde ise dış atmosfere bağlı büyük fanlar, itme–çekme (push-pull) konfigürasyonuyla çalıştırılır.
Duman, yangının tren ya da tünel içindeki konumuna göre en uygun yöne yönlendirilir. Kullanılan fanlar genellikle 2 saat boyunca 400 °C sıcaklığa dayanıklı olarak seçilir. İstasyonlardaki hava hareketi ise, mümkün olduğunca standart havalandırma prensiplerine uygun şekilde tasarlanır.